Covid-19, Beta, Influenza, RSV ve daha birçok isimle hayatımıza giren mikropların bilimsel isimlerini bir kenara koysak da eskisi gibi grip olduk desek hayatımızda ne değişirdi?

Çoğunlukla virüs ve bakterilerden oluşan mikroorganizmalar, aslında vücutta yerleştikleri yerlere göre hastalık yaparken adlarıyla da hastalıklara isim verirler. 

Biz gerçek adlarını bilsek de bilmesek de her canlı türü gibi onların da önceliği doğada var olmak ve sayılarını artırmak. Bırakalım yaşamalarına izin verelim demiyoruz elbette, ama sürece bu şekilde bakılırsa belki hastalık yönetimleri ve bakış açıları kolaylaşabilir.

Hepimizin önceliği her zaman korunmak ve bilinçlenmek yönünde olmalıdır.

Hem kendimizi hem de ailemizi bu tür hastalıklardan korumak istiyorsak önce korunmayı öğrenmeliyiz.

Öncelikli olarak; yeterli uykunun, sağlıklı beslenmenin, bol sıvı tüketiminin, düzenli fiziksel aktivitenin, stresten uzak kalmaya çalışacağımız yaşam tarzının, doğru ve yeterli hijyen alışkanlıklarının, hekim kontrolünde alınan vitamin veya glutatyon takviyelerinin bağışıklığı güçlendirdiği ve hastalıklara karşı korumada etkili olduğu bilinmektedir.

Sanıldığının aksine tüm bunlar hasta olmama garantisi vermez fakat kişilerin hastalıkla karşılaşma oranını en aza indirirken aynı zamanda da kişilerin hastalığa karşı mücadelesinde diğer kişilere oranla avantajlı olmasını sağlar.

Unutulmamalıdır ki; hangi dönemde olursak olalım, risk grubundaki kişilerin, enfeksiyonlardan korunma, takip ve tedavi süreçlerinde oldukça dikkatli olunmalıdır.

Her hastalık durumunda olduğu gibi; bu tür hastalıklarda da doğru tanı ve tedavinin önemi büyüktür.

Tanılama için günümüzde artık süreçlerin daha hızlı ve kolay olduğu yöntemler bulunmaktadır. Bu sayede aynı anda birçok test eşzamanlı yapılabilmekte ve hızlı tanı konabilmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından sıklıkla güncellenen bilgilerde de önerildiği üzere; her tedavi kişiye özgüdür ve her hasta ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Özellikle tanı sonrası tedavilerin bir hekim tarafından önerilmiş olması da doğru yöntemle hızlı iyileşmeyi beraberinde getirecektir.

Özetle; önce korunma, sonra erken tanılama ve doğru tedavi yöntemlerine dikkat edilmelidir.

Uzman Hemşire Ayşe Şengel

whatsapp icon